Dünyanın en eski şehirlerinden biri olan İstanbul, tarih boyunca çok şiddetli depremler yaşamıştır. Her defasında yeniden inşa edilen bu görkemli kent ilk zamanlar çözüm olarak taş ağırlıklı mimari yerine daha çok ahşap ağırlıklı mimariye yönelmiştir. Alınan bu önlemler ile bu kez de büyük yangınlara yakalanan kentin son asırdaki derdi ise betonlaşmış yapı ve fikirler.

Bilindiği üzere 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen, yaşadığımız kayıplar neticesinde çaresizliğin son noktasını gördüğümüz deprem felaketi sonrası gündemimiz deprem öncesi ve sonrası alınabilecek tedbirler oldu.

Yaşanan depremler neticesinde aklımıza ilk gelen, Türkiye’nin %20 sine yakınının ikamet ettiği İstanbul megapolünde gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığıdır.

Ülkemizde yer alan, alanında etkin deprembilimcilerin çalışmaları ve uyarıları üzerine dikkatlerimiz Marmara Denizinde oluşacak, İstanbul’dan Tekirdağ’a, Çanakkale’den Yalova’ya kadar etkisini hissettirecek deprem tehlikesine çevrildi. Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde kalan İstanbul için düşünülen senaryolara göre 7.1 ve üzeri büyüklükte deprem gerçekleşeceği öngörülüyor.

1999 Gölcük depremi ile faylarda bulunan stres Kuzey Marmara Fay Hattına yüklendi, büyük deprem felaketinin üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen nereden başlayabiliriz diye düşünmeye şimdi başlamak ciddi olan bu durum karşısında geç reaksiyon verdiğimizi bize çok açık  şekilde göstermekte. Türkiye’nin yetiştirdiği, Dünyanın en etkili bilim insanları arasında yer alan Prof. Dr. Naci Görür, depreme karşı çok iyi bina yapmanın dahi sonuçlarını değiştirmeyeceğini, zemin konusunda hassasiyetle yaklaşılması gerektiğini düşünüyor.

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, büyük bir hassasiyet ile yıkılabilecek konutlarda uzman kişilerce incelemelerin yapıldığını, 60 bin konutun çok düşük bir deprem şiddetinde tehlike oluşturacağını belirtmiştir. Bu nedenle deprem öncesinde bu konutların yıkılabilecek olanlarının kontrollü bir şekilde yıkımı, onarılabilecek olanların ise taşıyıcı sistem güçlendirilmesinde derhal harekete geçilmesinin bir zorunluluk olduğunu, derhal planlanıp evlerin yeniden onarımı için harekete geçmesi gerektiğini belirtmiştir. İstanbul halkı başta olmak üzere son yıllarda ülkemizde oluşan yüksek enflasyon nedeniyle geçimini sağlamakta zorlanan üzere milletimiz, artan maliyetler nedeniyle binaların güçlendirilme bedellerini karşılayamamış,  oluşabilecek bir deprem durumunda gerekli tedbirleri alamadan kendilerini kaderine terk etmişlerdir. İvedilikle konut güçlendirme kredisi veya devlet eliyle yeni konutların inşası ve teslimi konusunda gerekli yardımın devlet eliyle  sağlanması elzemdir.

Olası deprem sonrası yıkılabilecek binalarda hukuki delillerin toplanması için hazırlanan kılavuza göre, düzey taşıyıcılarından numunelerin alınması, taşıyıcı sistemlerinin incelenmesi ve konut olarak oturmaya elverişli yerlerin gerekli mimari, statik projelerinin, kayıt, izin ve ruhsatlarının olup olmadığının dikkatle incelenmesi gerektiğine ilişkin vurgular yapılmıştır.

Depremin önüne geçmenin mümkün olmadığı bir gerçektir fakat alınacak tedbirlerle depremin etkilerini en aza indirmek ise biz insanların elindedir. Her türlü afet ve musibetlerden korunmak için okuduğumuz duaların kabulü ile, haftaya görüşmek üzere…