İstanbul Büyükşehir Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul, Maltepe'de açıklamalarda bulundu. 

İmamoğlu, gençlerle  ilgilenip onların umutsuzluk nedenlerini de dinledi. Gençlerin yoğun ilgisi üzerine soruları cevaplayan İmamoğlu'nun konuşmalarında öne çıkanlar ise şunlar:

"Gençlerin gözünde umut arayışı var"

"Türkiye’nin farklı yerlerine gittikçe en çok gençlerin gözünde bir umut arayışı var, umutsuzluk var." diyerek gençlerin dikkatini çekti. "Tabiri caizse limiti dolmuş durumda." dedi.

"Neden bu seçimlere tarihi seçimler diyoruz?"

İmamoğlu, "15 Mayıs sabahını hep birlikte kavramlandırmalı, geliştirmeli ve hazır etmeliyiz. Milletin iktidarında ‘Türkiye Konuşmaları’ adını verdiğimiz bu toplantılarda da sizlerin farklı konularda merakını gidermek istiyoruz. Neden bu seçimlere tarihi seçimler diyoruz? Bu seçimin ülkemiz, devletimiz, her birimiz için anlamı ne? Oradan bakıyoruz meseleye. Bu seçimde karşı karşıya yarışan özellikle iki ana ittifak var. Cumhur ve Millet İttifakı’nın konumları ne? Millet İttifakı, bu noktada, bu seçimin sonunda nasıl bir Türkiye vadediyor, nasıl bir devlet, nasıl bir demokrasi kurmak istiyor?" dedi ve bunların önemli sorular olduğunu da ve sorgulanması gerektiğini dile getirdi.

Enteresan bir sürece evrildi

İmamoğlu,"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, devletimizi ve demokrasimizi dejenere etti ve rayından çıkarttı. 100 sene önce kurup, özenle geliştirdiğimiz cumhuriyetimiz, devletimiz birkaç yıl içerisinde anlaşılamaz biçimde bir şahıs devletine dönüştü. Bir kişi ne istiyorsa, ne diyorsa olduğu ve tam tersini düşünenlerin cezalandırıldığı bir sisteme dönüştürüldü." diyerek tepkisini de dile getiren İmamoğlu, Parti kadrosu 21.yy'da  hiç de arzu etmediğimiz çok enteresan bir sürece evrildi." dedi.

Şahsileşti

İmamoğlu, sözlerine devam etti: "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle geçen 5 senenin sonunda devlet işleri tarihimizde ifade ettiğim gibi hiç olmadığı kadar şahsileşti ve hatta keyfi uygulamalara dönüştü. Bir anda dün söylediğinin tam tersini yapabilen bir pozisyona evrildi. Devlet işlerinde şahsileşmenin en ağır bedelini de ne yazık ki bu ülkenin 86 milyon insanı ödüyor. Keşke iki ittifak, demokratik düzen içerisinde daha iyiyi yakalama mücadelesi verebilseydi. Ne yazık ki Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle devletin neredeyse bütün makamları işinin ehli olmayanlara teslim edildi. Devlette görev alabilmenin esas ölçütü liyakat ve ehliyet değil açıkçası saraya ve Sayın Cumhurbaşkanı’na sadakat oldu."

“Akranlarınız umudunu yitiriyor"

İmamoğlu, gençlere hitap ederek; "Akranlarınız her geçen gün bu şehirde, bu ülkede görüyorum umudunu yitiriyor. Pek çoğunuz elinize fırsat geçtiğinde bu toprakları terk etmek istediğini söylüyor. Bu duruma hızla son vermek zorundayız. Millet İttifakı tüm bu sorunların çözümü için yola çıktı. Umudunuzu kaybetmemenizi istiyoruz. Ülkenin farklı siyasi anlayışlarından gelen partiler Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde ve birleştirici vizyonuyla yan yana geldi. Bu sayede cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır ve önemli adımların atıldığı bir yıl olması fırsatını hep beraber yaşıyoruz. Bunun özgün bir halini 2019 seçimlerinde İstanbul’da yaşayan bir kişiyim. Bir şehrin demokratik bir biçimde nasıl yönetileceği hususunda iş birliği yapıldığında, bir kazanımın nasıl elde edeceğini ben yaşadım. Devletimizi kısa zamanda toparlayacağız ve hızla güçlendireceğiz." dedi ve İmamoğlu umut vadetti.

"Kutuplaşmayla karşı karşıyayız"

Gençlerden sonra gazetecilere hitap eden İmamoğlu; "Demokrasilerin olmazsa olmazı kabul edilen ifade özgürlüğü ortadan kaldırıldı ve korku iklimi ortalığı sardı. Medya baskı altına alındı. Gazetecilerin sıklıkla hapse atıldığı bir ortamın varlığı, iktidara muhalif bir vatandaş varsa düşüncelerini paylaşmaktan korkar hale geldi. Memleket bir başka tehditle de karşı karşıya, sonu gelmeyen bir kutuplaşmayla karşı karşıyayız. Şu inançta bu inançta. Benim en çok canımı yakan şey." diyerek duygusunu da dile getirdi ve konuşmasını sonlandırdı.