Çalışanların ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek, alım gücünü koruyarak zaman içerisinde sürdürülebilir bir şekilde artmasını sağlayabilecek, açlık sınırının hiç bahsedilmediği yoksulluk sınırının ise üzerinde belirlenebilecek en düşük tutara asgari ücret tutarı denilmektedir. Asgari ücret tutarının belirlenmesinde temel alınan kriterlere değindik fakat arzu edilen ile içerisinde bulunduğumuz durum arasında çok ciddi farkların olduğu konusunda hemfikirizdir. Son yıllarda ülkemizde oluşan asgari ücret algısı artan enflasyon, işsizlik, çok fazla olan lisans, önlisans mezunu, atanamayan kamu memur ve işçilerin bulunması nedeniyle bir ortalama ücret konumuna gelmiştir.

Her yeni yılın gelmesi ile umutla beklenen, sadece 3 ay geçici rahatlama sağlatıp,  3 ay geçtikten sonra etkisini yitiren, kişinin harcamalarından tasarruf edeceği bir durum kalmamasına rağmen zam tarihine kadar geçim kaygısı ile yaşatan asgari ücret,  2024 yılına nasıl bir artış ile başlayacak merakla beklemekteyiz.

Her sene işçi, işveren ve hükümet tarafının belirlediği beşer temsilcinin bir araya gelmesiyle oluşan asgari ücret komisyonu, toplamda 3 kez yapılacak toplantı ile görüşmelerini sürdürmeye devam etmektedir. Bu yıl önceki yıllardan farklı olarak, işçi kesiminin temsilcisi olan 5 kişilik Türk-İş heyeti, 4 farklı alanda çalışan işçiyi heyet bünyesine katarak sürece doğrudan katkı vermesini sağlamaktadır.

Asgari ücret tespit komisyonu tarafından ilk toplantının 11 Aralık, ikinci toplantının ise 18 aralıkta yapılması ile birlikte dikkatler T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yoğunlaştı bu hafta içerisinde yapılması beklenen 3. oturum toplantısı ile belirlenecek asgari ücretin en geç 31/12/2023 tarihine kadar açıklanacağı belirtiliyor.

Bilindiği üzere pandemi dönemi ile başlayan, enflasyonun yüksek düzeyde seyrettiği bir hayat akışında bir nebze de olsa rahatlama sağlayan ara zamlar yerini önceki yıllarda uygulanan tek seferlik artışlara bırakmıştır. Bu tek seferlik artış için konuşulan zam tutarlarının, ciddi ve bir sene takvimi içerisinde tekrar konuşulmaması gereken bir tutar ile imza altına alınması milletimiz için elzemdir.

Eylül 2023- SGK’nın verilerine göre Türkiye’de bulunan emekli sayısı dosya bazında 15 milyon kişiye yaklaşmış durumdadır. En düşük maaş olarak belirlenen 7.500 TL’lik tutar, emekli sayıları içerisinde 9 milyon kişiye yakın bir kişi tarafından alınmaktadır. Zor yaşam koşulları içerisinde alınan bu tutarın bir hayli düşük olduğunu, geçim sağlamaktan çok uzak olduğunu belirtmek ve gereken hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir.

2003 ile 2015 yılları arasında asgari ücretin üzerinde seyreden emekli maaşları, 2015 ve 2018 yılları arasında hemen hemen eşitlenmişti, fakat geçen zaman içerisinde emekli maaşlarının , denge gözetilmeksizin yapılan zam artışları neticesinde asgari ücretin gerisinde kaldığını söylemek mümkün.

Ülkemizin nüfusunun %17.5 ‘ nin emekli olması nedeniyle yapılacak 2024 yılı ücret artışında, özellikle emekliler için  alınan maaş tutarına göre değişen oranlarda hakkaniyetli zamların yapılması kanaatindeyim.

Yapılacak artış neticesinde memur, işçi ve emeklinin arasında oluşan maaş adaletsizliğinin dengelenmesini ümit ediyor, ekonomi alanında atılan adımların temel ihtiyaçlar açısından fiyat istikrarı yakalamasını bekliyorum. Değerli okuyucularım yeni yılın sizlere sağlık, huzur, mutluluk ve beklediğiniz  ne varsa onu getirmesini dilerim.   Haftaya görüşmek üzere, iyi yıllar…