Son yıllarda, 2017'den bu yana yapay zeka alanında faaliyet gösteren girişimlerin sayısı dikkat çekici bir şekilde arttı ve 2021'de yayınlanan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi, bu alandaki önemli gelişmelerden biri olarak öne çıkıyor. Aksu'nun belirttiği gibi, bu girişimlerin yurt dışına ihracat yapması da Türkiye'nin yapay zeka alanındaki potansiyelini gösteriyor.
Ancak, yapay zeka beraberinde belirli mesleklerin otomasyona uyarlanmasıyla bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. Aksu'nun ifade ettiği gibi, yapay zeka, bazı mesleklerin tamamen ortadan kalkmasına neden olmayabilir, ancak belirli işleri daha verimli bir şekilde yapabilen sistemlerle insanların işlerini kaybetmelerine yol açabilir.
Aksu'nun önemsediği bir diğer konu ise yapay zekanın kötüye kullanılması riskidir. Yapay zekanın yanlış ellere geçmesi durumunda, ciddi zararlar ve tahribatlar meydana gelebilir. Bu nedenle, etik ve hukuki düzenlemelerin yanı sıra girişimcilerin ve serbest ekonominin dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekmektedir.
Yapay zeka ayrıca, deprem tahmininde insan aklından daha etkili sonuçlar verebilecek bir potansiyele sahiptir. Sahadan toplanan veriler ve gelişmiş algoritmalar, deprem tahmininin daha doğru bir şekilde yapılmasına olanak tanır.
Sonuç olarak, yapay zeka, gelecekte birçok alanda önemli bir rol oynayacak gibi görünmektedir. Ancak, bu teknolojinin doğru ve etik bir şekilde yönetilmesi, olası risklerin en aza indirilmesi için kritik öneme sahiptir.
