Sayın Genel Başkanlar ve Kurmay Heyetleri bir yılı aşkın sürede yorucu bir çalışma yaparak çok ciddi bir program ile uzlaşı sağladılar. Uzlaşı sağlanan başta güçlendirilmiş parlamenter sistem olmak üzere demokrasi ve adaletin yeniden tesisi için, diğer taraftan ihmal edilen tüm kitlelerin sorunlarının kısa, orta ve uzun vadede çözümünü kapsayan bu programı geniş halk kitlelerine nasıl ulaştırmayı hedefliyorsunuz?

Şimdi sizin de sorunuzda ifade ettiğiniz gibi Millet ittifakı altılı masa olarak genişledi. Gerçekten de masa olarak da çok değerli bir masa biz öyle ifade ediyoruz. Her şeyden önce bizim toplum olarak toplumsal bir uzlaşıya ve barışa ihtiyacımız var. Tabii ki siyasette ve demokraside farklı partiler, farklı ideolojiler, farklı görüşler olabilir ama bu partilerin bir masada oturmasına birbiriyle diyalog kurmasına engel değildir. Kaldı ki altı farklı partinin farklı ideolojileri de farklı toplumsal temellerde partinin Türkiye'yi, bu işte ucube sistem nedeniyle cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden bahsettiğiniz üzere güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte parti kimliklerimizi de bir kenara bırakarak önemli olan Türkiye'nin geleceği ve gelecekte de bu geçiş sürecini beraber birlikte aşabiliriz. Bu noktada da birlikte çözüm önerileri ve birlikte yetki ve sorumluluk alarak bir hareket oluşturmak gerekiyor. Klasik olarak üç fay hattımız var toplumsal birlikleri tehdit eden işte biri Sünni Alevi noktasında bir ayrım, diğeri Kürt-Türk ırkı noktasında bir fay hattı bir diğeri de muhafazakâr-laik gibi bir yaşam tarzı anlamında bir fay hattıdır. İşte bu Millet İttifakının altı partisi bu vatanı temsil etmekte ve bu noktada da bu masa değerli çünkü Türkiye'nin sorunlarını uzlaşıyla konuşarak medeni bir şekilde çözebilmek lazım. Şuanki Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu AK Parti’den ayrıldı ve ben de daha önce Ak Partiliydim oradan ayrıldım. Gelinen nokta itibariyle toplumun bir kesimi diğer kesimi hain olarak ilan etmekte; bunlar düşman, vatana zarar verecekler söylemi oluşmaktadır. AK Parti’den ayrılırken Genel Başkanımıza “davaya ihanet ediyorsunuz, ümmete ihanet ediyorsunuz” gibi söylemler oldu. Bu söylemleri bitirip bu fay hatlarını ortadan kaldıracak farklı kesimler bir araya geldi. Türkiye gibi ülkelerde bu uzlaşı kolay bir şey değil. Siyasal uzlaşı anlamında Anglosakson ülkelerinde yani İngiltere'deki demokrasinin evrimsel olarak geliştiği ülkelerde rastlanan bu uzlaşı kültürünü toplumumuzda uygulamak kolay bir şey değil. Bunu bir yıllık süreçte, aşama aşama güçlendirilmiş parlamenter sistemden başlamak üzere ortak politikaların mutabakat metninden hareketle nihayete varılarak ve beraber çalışılarak bu noktaya gelindi. Bu anlamda milletimize bir umut oldu, bir alternatif oluşturdu. Toplum olarak bu uzlaşıya ihtiyacımız var. Çatışmadan ve kutuplaşmadan yorulduk. Geçmişte vardı biliyorsunuz artık 2023’lere geldik. 2023’lerde hepimize, 85 milyona değer katacak asgari müşterek evrensel değerlere ulaşabilmemiz lazım. Genel başkanımızın başbakanken Türkiye’ye büyük değer katacağına inandığı devlet yönetiminde şeffaflık, siyasetin zenginleşme aracı olmayacak olması gerektiği gibi imar rantının kamuya kazandırılması ve kent toprağının şehrin toprağın arazisinin bir rant olarak görülmediği bir düzenin var olmasını istiyorduk. Bu düzen ihalelerin kapalı kapılar ardında kimseye dağıtılmadığı, 85 milyona ait olan kaynağın şeffaf bir şekilde açık ihalelerle yapıldığı, kimsenin kimseye imtiyaz tanımadığı ve herkesin eşit onurlu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı temelinde hem vatandaş olarak hem şirket olarak devlet ve vatandaş ilişkilerinde eşit bir uygulamayı oluşturmamız gerekiyor. Bu adil bir düzen, hakça bir düzen ve 85 milyona değer katacak bir düzen. CHP’ye oy veren de  diğer partilere oy veren de kazanacak biz de kazanacağız hepimiz kazanacağız. Yasama  ve  yürütme erkinin arasında dengeli bir sistem oluşturarak hiçbir gücün yozlaşmadan hesap verilebilir bir sistem oluşturmamız gerekiyor. Özgürlükleri genişletelim her anlamda, hangi kesimin evrensel anlamda eksikliği varsa bunları açık yüreklilikle konuşalım. Ben İmam Hatip Lisesi mezunuyum .Bu ülkede 28 şubatı yaşadık, bu kesimin kaygılarını dikkate almamız gerekiyor. Baş örtüsü kullanan vatandaşların hak ihlalleleri oldu ancak diğer kesimin de hak ihlalleri oldu. Yani birçok alanda da hâlâ eksiğimiz var. Var olan her alanda özgürlüklerimizi genişletelim. 85.000 milyona değer katacak projelerle biz o masaya oturduk. Yargı kimsenin yargısı olmasın, yargı adalet tanrıçasının gözünün bağlı olduğu gibi herkese eşit dağıtılsın. Bu bizim dinimizin de gereğidir. Allah ayetinde diyor ki: “Bir topluluğa olan kininiz o topluluk hakkında size adaletsizliğe sevk etmesin”. Bizim bunu devlet işlerinde de uygulamamız gerekiyor. Geçmişte Mehmet Moğultay, 1996’da devrimcileri hakim savcı yapmayacağız da ülkücüleri yapacağız demişti. Adalet dağıtılacak ise herkese dağıtılmalı. Böyle ideolojik bir bakış açısıyla yargı gibi adalet gibi önemli bir noktaya bakılmamalı. Sonrasında bu alanlara fetö yerleşti ve abdestli namazlılar yargıya geçti. Adalet kimsenin olmamalı. Liyakat sisteminin esas olduğu, yargıçların  vicdanına göre karar verebildiği, hiçbir baskının etkili olmayacağı tarafsız bir yargı sistemi gerekmektedir. Tüm bunları sorunuzda da bahsettiğiniz üzere yani nasıl anlatacaksınız noktasında bir zorluğumuz bulunmakta. Otoriterleşmenin son 56 yıldaki temel görünüm alanlarından bir tanesi de medyanın dizayn edilmesi ve iletişimde goebbels taktikleriyle maalesef bir algı yönetiminin hem görsel medyada hem de yerel medyada hem de sosyal medyada sıkça kullanılması. Geçenlerde “Ebabiller” diye bir grup çıktı. 200.000’ e yakın hesaptan bahsediliyor. Bir kamu kaynağından ihaleler ile bir finans sistemi kurulmuş ve insanları sosyal medyada kandırabiliyorlar. Böyle bir medya düzeninde hedeflerimizi anlatmak kolay değil. Biz sadece medya üzerinden değil Gelecek Partisi teşkilatları olarak, Millet İttifakı'nın partileri olarak sahada seçim sürecinde bunları vatandaşa birebir anlatacağız. İşimiz kolay mı değil hele hele Konya gibi din ve vatan millet noktasında siyasal argümanların çok etkili kullanıldığı ve  sorgulanmadan kabul edildiği bir şehirde hiç kolay değil. Herkesin adil, müreffeh, özgür bir toplumda yaşadığı bir Türkiye'yi birbirimize düşman olmadan, birbirimizi ötekileştirmeden, birbirimizin farklarına saygı duyarak oluşturabiliriz.

Partinizde aday adaylığı süreci hangi aşamada ve şuana kadar ilimizde partinize kaç aday adaylığı müracatı oldu ?

Adaylık süreçleri biliyorsunuz devam ediyor. Biz de cuma günü aday adayları listesini genel merkeze göndereceğiz. Tabii bu adaylık süreci önceki yıllara göre sıkıntılı bir süreç. Çünkü altı partinin bir arada hareket etmesi kolay bir şey değil, yol uzun. Şurada 55 gün var ve ittifaklar tam nihai şekli almadı. Bilindiği üzere 360 ya da 400 vekil çıkarmamız lazım ki anayasayı değiştirecek güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçecek bir milletvekili sayısına ulaşalım. Bunun için de altı partinin mümkün olduğunca beraber hareket ederek il il çalışması gerekiyor. Şu anda ittifakların tam olarak kiminle gireceği netleşmediği için tabi aday başvurularında da bir belirsizlik var. Şuan yirmiler civarında bir sayımız var Konya genelinde ancak müracatlar devam ediyor. Perşembe günü nihai sayıyı kamuoyuyla da paylaşacağız.

Konya ilinde sizin veya millet ittifakının herhangi bir anket çalışması oldu mu, hedef milletvekili sayısı olarak öngörünüzü nedir ?

Anket olarak bizim yaptırdığımız anketler var. Yaklaşık 20’ler civarında bir oy potansiyelimiz var Konya'da ama tabii anketler ne kadar gerçekçi? Anketlerde vatandaşa bir soru soruluyor ve biraz önce bahsettiğimiz düşünce ve vicdan özgürlüğü noktasında sorulan sorular karşısında rahat değiller. Çünkü iktidar tarafındaysa konfor altında cevaplıyor. Ancak muhalefet partisine üye olurken bile bir çekinme durumu var. Başıma bir şey gelir mi, çocuğumun mülakat sürecinde karşısına çıkar mı gibi kaygıları var. Bu anlamda anketlerin de gerçeği ne kadar ölçtüğü de ayrı bir soru işareti. Ama buna rağmen 20’ler civarında bir oy potansiyelimiz var. Belki gerçek seçim sürecinde daha üst seviyelere çıkabilir. Buna göre de zaten Konya'da 20’lerle  3 vekil, 28’lerle 4 vekil çıkarılıyor. Ben Konya’da Gelecek Partisi’nin 3- 4 vekil çıkaracağını düşünüyorum. ORC firması Konya’yla ilgili yanılmıyorsam bir Eylül ayında bir de Kasım ayında 2 anket yayınlandı. Oradaki anketlere göre de Millet İttifakı'nın oy toplamı yaklaşık 42-43 civarındaydı. Yaklaşık bir 15 vekilin 7-8 ili alma potansiyeli olduğunu gösteriyor. Milletvekili yapısı çok değişecek ve iktidarda ciddi bir kırılma ve muhalefete çoğunluğun geçme durumu çok normal bir sonuç olacaktır.

Sandık güvenliği için nasıl bir önlem aldınız ?

Sandık güvenliğiyle ilgili beş parti ile daha önce süreci başlattık. Merkez ilçelerimizde Karatay ve Selçuklu gibi ilçelerimizde beş partinin ilçe başkanları bir araya geldiler ve çalışmalar yapıldı. Önümüzdeki bu süreçte eksik kalan sandıkları tamamlayacağız. Yeni bir partiyiz yani yeni derken daha önce bir seçim tecrübemiz olmadı ve 3 yıllık teşkilatlanma sürecindeyiz ancak buna rağmen birçok ilçemizde birçok sandığa sandık müşahitleri ve sandık yönetim kurulu üyesi atadık. Eksik kalan sandıklara önümüzdeki iki üç haftalık süreçte yoğunlaşacağız.

Son olarak haber sitemiz aracılığı ile Konya halkına neler söylemek istersiniz ?

Bu seçimlerin Konya açısından şöyle bir önemi var: Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ancak Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı yardımcılarından bir tanesi de Konya'nın değeri Sayın Ahmet Davutoğlu.  İktidarda beraber yürüteceğimiz ortak akılla, istişareyle ülkemizi yöneteceğiz. Sayın genel başkanımız biliyorsunuz daha önce Başbakan iken Konya’ya ciddi yatırım katkıları olmuştu ama bu yatırım katkılarının maalesef bir kısmı hiç başlanamadı. Örneğin metro çalışması, KOP projesi gerçekleştirilmesi hedefleniyordu 2017’de. Bunlar gibi başka genel başkanımızın Başbakanlığı döneminde müjdesi verilen ve çalışmalara başlanılan birçok yatırım bitirilemedi. Başbakanımız hikâyesi 15 Mayıs'tan itibaren Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak Millet İttifakıyla beraber Konya'da kaldığı yerden devam edecek. Konya’mız kazanacak, Gelecek Partisi kazanacak, Millet İttifakı kazanacak ve Türkiye kazanacak. Konyalıların, Konya'nın değeri olan genel başkanımıza destek olmalarını bekliyoruz.